AH MİNEL AŞK

>>Duygusal Şiirler

INTİZAR

 

Ağaçlar yapraklara soyundu
Topraklar yağmurlara doydu
Sen gideli nice yıllar oldu
Beni kahretmeye yeminin mi var

 

Bahçemde büyüdü diktiğin gülüm
Korkmam gelse de bir gün ölüm
Sensiz, kalmadı ne bugün ne dünüm
Gittiğin yerden dönmemeye yeminin mi var

 

Hani, hep sevecektik ölene kadar
Yolunda oldum hem heder hem derbeder
İçime dert oldu, yokluğun acı ve keder
Beni yok etmeye yeminin mi var

 

..

 

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

 

..

YAĞMUR

 

Bir deli rüzgar esiyor
Çisil çisil yağıyor yağmur
Toprak,kucaklıyor sahipsiz damlaları
Çekiyor bağrına, içine sindirircesine

 

Bir sızı var iliklerime işleyen
Bıçak yarası gibi, derin ve acılı
Sensizliği hatırlatıyor rüzgarın boğuk sesi
Yağmur değil,
Damla damla kan akıyor yüreğimden

 

GÖZLERİN KAL DİYOR

 

Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar, gözlerin kilit
Ellerin aç diyor, dudakların git.

 

Ayrılık; dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık, yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kim bilir
Gözyaşın kal diyor, dudakların git.

 

Gidersem, bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam, kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor, dudakların git.

 

Duvardan insin mi resimlerimiz,
Yabancı olsun mu isimlerimiz?
Ya o, deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor, dudakların git.

 

Bu roman da biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan, nazdan
Ağlıyor besteler yine hicâzdan
Şarkılar kal diyor, dudaklar git..

 

VAZGEÇTİM

 

Vazgeçtim, seni senden dilenmekten,
Birde kendimden vazgeçebilsem,
Belki de, sonunda bıkıp seni unutacağım,
Ve, o gün,
Seninle birlikte bende yok olacağım.

ISLAK GÜL

 

Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları
Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra

 

Alır götürür beni kokun uzaklara en uzaklara
Ağzın dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları

 

Tenin çekiyor beni tenin tutmuş saclarımdan
Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum
Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum
Olurum çekersen ellerini avuçlarımdan

 

Donsun başım tutuşsun damarlarımda kanım
Gel otur yanı başıma erişilmez kadınım
Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini
Ser önüme bir hazine gibi güzelliklerini

 

Sana en muhtaç olduğum su anda gel
Yasamak olsan da gel, olum olsan da gel.

 

Ümit Yasar OĞUZCAN

 

Böyle Bİr Sevmek

 

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Bir akşam korkudan gözleri sislenir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir

 

Hayır sanmayın ki beni unuttular
Hala arasıra mektupları gelir
Gerçek değildiler birer umuttular
Eski bir şarkı belki bir şiir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir

 

Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fisıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

 

Attila Ilhan

BİR MASA

 

Bize bir masa ayır yanakimu
Aleksandramla benim için
Bir Masa
Üstü Çiçeksiz
Örtüsü gazeteden
Şarabı Aşktan

 

Hem hülyadan
Aleksandram mızıka çalsın
Siyaha çalan parmaklarıyla
Güftesi bayağı şarkılar
Adi havalar
Meyhane Acı zeytinyağı koksun

 

Sen hoşnut ol Yanakimu.

 

Sait Faik ABASIYANIK

 

BEN SANA MECBURUM

 

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

 

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.

 

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

 

Fatih’te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.

 

Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

 

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.

 

Attila İlhan

 

Sen Gidince

 

sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
saçlarını, gözlerini, ellerini
neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
termometrede yükselen çizgi
kimbilir nerelerde soğuyorsun

 

senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
insan insan bakan gözbebeklerin
beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

 

ne gelirse onlardan gelir bana
çalışma gücü yaşama direnci
mutluluk gibi kazanılması zor
mutluluk gibi yitirilmesi kolay

 

bir açarsın ki mutluyum
bir kaparsın ki herşey elimden gitmiş

 

Ölümsiz Aşkım Olurmusun ?

 

Gözlerin gözlerimin önünde perde oldu
Nereye baksam seni görüyorum
Dilimde senin adını sayıklıyorum
Sonsuz aşkım sen olur musun?

 

Böyle delicesine sevmişken
Hayallerimde seni süslerken
Gözlerin gözlerimi görmüşken
Ölümsüz aşkım sen olur musun?

 

Elini tutup,gözlerine baktığım
Seni seviyorum diye haykırdığım
Son Aşkım sen olur musun?

 

Son nefesimde sen derken
Yanımda olur musun?
Yazdığım en güzel aşk şiirinin kahramanı
CANIM sen olur musun?

 

En Güzel Rüya Sensin

 

Rüyalar seni özleminle dolup taşıyorsa
Dudaklarım ılık bir tadı özlüyorsa
Mor geceleri uykusuz yutkunuyorsam Bil ki en güzel rüya sensin sevgilim.

 

Yalan söylemiyorum artık kendime
Gecesiz aşk olmadığını öğrendim
Şairler haykırır istedikleri gibi
Şiirler avutur beni sen yoksun diye.

 

Bu gece aklımdan yine sen gelip düştün
Oysa sen hep uzak kimbilir kiminleydin
Sen hep diyarlarındın aslında büsbütün
Bir an aklına gelip beni hiç düşündünmü

 

Seyrederim geceyarılarına kadar yıldızları
Kim için hazırlanıp donanmış gökyüzü yine
Yine sensizmi geçecek bu bahar ayları
Hep böyle sensizmi uğurlayacağım yılları

 

Gizli sevda

 

Seni o kadar sevdim ki
Hayal bile edemesin
Sana aşkımı söyleyemedim
Sevgin kalbimde kala kaldı
Kalbimi hep dağladı
Beni yedi bitirdi
Evlendiğini duydum
Kara sevdam delendi
Ben bitim tükendim
Neden sana aşkımı söyleyemedim
Şu an belki benimdin
Ben sana aşkımı söyleyemedim
Bedenim yakında kara toprak olacak
Kara sevdanı
Kalbim sonsuza dek taşıyacak

 

Uyku gibi gözlerimde tütenimsin – Sevdiğimsin

 

Yağmur sonrası bir buğunun
Nazlı bir gelin edasında
Topraktan yükselişi gibisin

 

Gece yarısı bir o yana
Bir bu yana dönüşlerimin
Kesintisiz nöbetlerinde
Buram buram
Uyku gibi gözlerimde tütenimsin

 

Bekleyişimsin
Özlediğimsin
Usulcacık sokulup da
Soluksuz kalırcasına
Derin derin içime çekerek kokunu
Hasret yangınlarından çıkıp
Öptüğümsün

 

Başımı göğsüne yasladığım
Zamanın ötesinden
Zamansızlıklara meydan okuyarak
Benimsin deyip
Duvarları yıkarak gelen
Sevdiğimsin

 

Affet beni yüreğim…

 

Açtırdım kapılarını seni sevmeyene,derinlerdeki güzellikleri
görmeyene…Sevgisizliklerine hapsettim seni…

 

Affet beni gözlerim…
Sana bakmayan gözlerin esiri etti.Gülerken saçtığın ışığını zindana
çevirdim…

 

Affet beni dizlerim…
Gelmez yarin yolunda beklettim.Ayakta durmaya dermansız ettim.

 

Affet beni sözlerim…
Her acı sözü yutup;hep tatlı sözler söylettim.Zehir sözlere sevgi sözlerimi
ziyan ettim…

 

Affet beni kollarım…
Seni sarmayan kollara her daim açık beklettim.
Gelmeyince zalim yarsevdalara seni açmamaya yeminler ettim…

 

Affet beni gülüşlerim…Yalancı gülmelere kanıp gönülden gülmelerimle
karşılık verdirdim.Yüreğimi ağlattılar sen yine de gülmeye devam ettin…

 

Affet beni ellerim…
Uzanmaz elleri tutmanı,hiç bırakmamanı senden bekledim.Bomboş kalınca üşüdün
soğukluğun yüreğime işlettin…

 

Affet beni Yarabbim…
Verdiğin bu canın hakkını veremedim…
Yüreğimi bir kulun yaralamasına,gözlerimi ağlatmasına,Kollarımı bağlatmasına
izin verdim…
Affet beni yarabbim O’nu çok sevdim….

 

Doğru zamanlarda yanlış insanlara,yanlış zamanlarda doğru insanlara mahkum
oldu bu yürek…
Belki doğruyu görmeye yetmedi gözlerim.Belki de yanlışı silmeye yüreğim…

 

Seni Düşünüyorum

 

Gecenin bu saatin de bile seni düşünüyorum
Dışarısı zifir karanlık ve karanlığın soğuk sesi
Kulaklarımda çınlıyor…
Bütün gün sesinin kulaklarımda çınlaması yetmiyormuş gibi
Yıldızlarla birlikte koyu karanlığın ortasında
O masum o sevimli yüzün her saniye her dakika
Karşımda…
Seni hala çözemedim biliyor musun
Bir an canımı bile verecek kadar çok seviyorum
Gerçekten eğer canımı istesen tereddüt bile etmeden
Veririm
Ama an geliyor ki senden tam anlamıyla

 

..

 

Kısa Kısa Duygusal Aşk şiirleri

 

Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.

 

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

 

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.

 

Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar

 

Inan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

 

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

 

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kııysındaymış gibi en sakin denizlerin…

 

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.

 

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

 

Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz

 

Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

 

Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar…

 

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye

 

Seni görmediğim günler
Karanlıktaıym, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim…

 

Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsan…

 

Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
Senin yüzünden bu delicesine içmeler

 

Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

 

Bir gün anlarsın hayal kurmaıy;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Lanet edersin yaşadığına…
Maziden ne kalmışsa ıyrtar atarsın..
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

 

Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan

 

Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

 

Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

 

Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
Bugünden güzel değil bulacağın yarında
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

 

demek o beni sevmiyor
demek o beni anlamıyor
bana içkimi verin
bana kadehimi verin
bir daha ölmek istiyorum

 

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer

 

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
ıykık, üzgün ve paramparça onsuz

 

Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun
Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
Saatleri birer birer dudaklarında sun

 

Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
‘Seviyorum’ diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

 

Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Akıtır taşa, toprağa kanımı
Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı

 

seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?

 

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.

 

yalnız sen varsın beyaz gülüm,
evde bahçede ve sokakta,
bir eylül akşamı gördüğüm ,
o beyaz hayalsin uzakta..

 

yeter.. gel artık yeter..
karanfiller açtı gel
kış bahçesinde , güller
beyaz güller açtı gel

 

Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?

 

özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.

 

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özlediğim içindir.

 

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
öylesine ıyktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

 

Kucağımda bir ıyğın
Meyvası ayrılığın,
Ben yine geleceğim
Benim küçük meleğim.

 

Bırakma beni sevdiğim
Gidişine dayanamam
Hasret gözyaşlarımla
Kendimi avutamam

 

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

 

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
ıçtim yudum yudum güzelliğini

 

ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe

 

Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
Anlasana o yalansız gözleri
Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum

 

Bu engeller bana göre değil oysa
Ben bu dağları aşarım
Geçerim bu denizleri, korkma
İşte düştüm yollara
Dur, bekle beni, geliyorum

 

Bütün sevgililer, dostlar gitti
Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen
Batan gemilerin kaptanları gibi
Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.

 

özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkaraıym bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle

 

ıste ayrılık bu; hiç beklemediğimiz…
O ikiz kardeşi ölümün.
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz
Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana
ınsan ayrılırken bile büyük olmalı.

 

Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda…

 

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni

 

ıstesem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.

 

Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak

 

Çirkin olan,fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkııy dinle
Ellerimizde sevgi içimizde umut
Bütün iyilikleri paylaşalım seninle

 

Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
Yokluğun en korkuncu ölümlerin
Senden başka dindiren olmadı
Acısını içimde kanayan yerin

 

Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
ıyldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kııylarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın

 

Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde

 

Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzıyllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca

 

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

 

Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi
Aşktı o! Beni durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen

 

Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan

 

Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Duymak büyülü sıcaklıgını beyaz ellerin
Her geçen dakika var oldugunu anlamak için
Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla

 

Unutmak ne varsa kötülükten yana
ınmek sevilen gözlerin derinligine
öyle mutlu, öyle sarhoş, alabildigine
Bin ıyl içmek o sulardan kana kana

 

Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden
Her yerde, her zaman onsuz edememek
O en tatlı hayal, en büyük gerçek
Anlarsın taşan o, günlerden gecelerden

 

Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi

 

Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
Bir aşk çizgisi var her şeyden öte
O çizgiden başka bütün çizgiler
Aşkı tüketmede

 

Her düşünce aşka teğet geçiyor
Tanığı çizgiler var olduğumuzun
Bir aşk çizgisi var her şeyden önce
Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?

Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime ıykıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı

    loading...
    loading...
Sitemiz DMCA.com Koruma Durumu ile korunmaktadır. . .
© Copyrigth 2013-2019 ahminel-ask Tüm hakları saklıdır
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol